Öncelikle herkese merhaba.
Yıllar sonra aynı heyecanla bu klavyeye dokunmak beni heyecanlandırdı. Ruhdaşlarımı çok özledim.
Uzun soluklu yeni çağ insanına göre anlık ileti kadar net ve düşünülmeden yazdığım güzel bir günlüğüm vardı.
köle Nar Ezgim… İçim de yaşayan en dürüst en sevdiğim kadın o. Ben o günlüğü yazarken ya tabanlarım şişmiş ya da popomun üzerinde oturmak da güçlük çekecek kadar acılar içerisinde heyecanlı genç bir kadındım o günlüğümü yazarken. Tutkularını kovalayan kendisini bulmak ve tanımak için korkusuzca yaşayan ve bunu size aktaran bir Nar kız idim.
Şimdi Yine aynı şekil de pervasızca aklıma geleni yazacağım uzun zaman sonra. Kendimi editlemeden, dilimi, hevesimi törpülemeden… Çünkü hala biliyorum ki beni ilkel benliğimle aklım ve akil olmayan her halimle tanımış ve şimdiki üst versiyon güçlü ve adeta cool kadın olmama büyük katkı sağlamış Efendim beni yazdıklarımdan anlayacaktır.
Yolunun sonunda karşılaşacağız
Ve merhaba köle Elif.
Yol arkadaşım. Ben seni ilk başta belki heyecanlandırdım belki de korkuttum yazdıklarımla. Ama sana yolunun ilerisinde güzel armağanlar olacağını müjdelemek isterim. Ki bunu sende biliyorsun güzel ruh. Acılarını okuyorum keyifle ve inanılmaz hoşuma gidiyor kendini irdelemen sorgulaman buna rağmen o acıyı sevmen Efendine kendini sunman acıyı dile alış tarzın??
Seni tanıyorum.
Köle Elif günlüğünü okumak bana eski o çelimsiz savaşçı ruhumu anımsatıyor. Seni sevdiğim gibi senin de beni sevdiğinden eminim. Her yazın bir önceki yazına meydan okuyor çok güzel gelişiyorsun ruhun çok güzel tam bir aydınlıksın. Bu beni daha doğrusu açık olacağım acı çekmen beni çok hoşnut ediyor:))
Çekebiliyorken bence acıyı çok derin çekmeli hissetmeli insan. Yani kulen yıkılana kadar güvenli alanından çıkana kadar çekmelisin. Çünkü acıdan özgürleştiğin de artık bu versiyonuna dair hiçbir şey kalmayacak. Seninle Yolunun sonunda karşılaşacağız. Ve o zaman da merhaba diyeceğiz birbirimize.
Çektiğim hiçbir acı sebepsiz değildi
Ve Efendim… Her an herzaman ilk gün kadar minnet hissettiğim Yüce Ruh…
İyi ki beni eğitmeye layık buldunuz. Kendimi bu konuda mütevazi olmaksızın şanslı ve özel hissediyorum. Size eğer rastlamasaydım bu kadar ustaca savaşamaz dişil enerjimi dengeleyemez ve dilediğim hayatı belki de hala izliyor olurdum. Şu an o zamanlar kendime dair size anlattığım hayallerimi yaşıyorum.
Ruhumu ve kendimi size karşı kırabilmiş olmamın mütevaziliği ile tuttuğumu kopartabiliyorum. Devasal stillettolarla koşuyorum hatta onlarla dünyayı yerinden kaldırmam istense başarabilirim. Sizin sayeniz de sokaklarda çıplak ayak gezilirmiş ayaklarını diliyle temizlemek göreviyle törpülenmiş maskülen Nar kız sayesinde. Açık olacağım bazen kendime çok sorguladım kendime tarafsız baktığımda neden böyle bir şeye ruhumun arzu duyduğunu. Etken sizdiniz. Etken bendim. Etken gerçeklik dünyası idi. Boş sanal bir çöplükte size sırnaşa sırnaşa bu fırsatı yakaladım ve bu hayatı hak ettim. Çektiğim hiçbir acı sebepsiz değildi. Siz ki gerçek bir sadistsiniz ama bende yara izi bırakmadınız. Ruhum bedenim çiçek bahçesi sizin dokunduğunuz yerlerim yüceldi asla incinmedi.
Şu an hiçbir kuvvet beni acıtamıyorsa hatta bana gelen acılara karşı manevra yapmaksızın ben sadistleşebiliyorsam bunlar hep sizin sayenizde. Bir gün gerçek Nar kızın kimliği bile deşifre olsa bana kimse dokunamaz kimse beni ezemez çünkü ben güçlüyüm. Kanatlarım da Efendimdir. Ve asla kimseye taviz vermem. Hatta eziyet verebilirim. İtaatkar ruhum sonsuza kadar önünüzde eğilir ama özgür kıldığınız Switch Bitch Switch sonsuza kadar evrene sadizm için yayılmakta :))
İyi ki Köle Elif var
Bir de sıkmadan son birkaç kendimce gözlemimden bahsetmek istiyorum.
Komik olacağım belki BDSM içerik ve platformu takip etmediğim için uzun zamandır belki konuya uzak kalmışlığımdandır diyeceğim ama yıl 2020. Ben bu yıllara geldiğimiz de bu konuyu milletçe aşmış oluruz diye düşünüyordum. Ama daha da bir orta çağ cehaletine dönmüşüz. Başka başka birçok platform açılmış ve garip akıl mantık dışı mevzular konular. İyi ki Köle Elif var (biliyorum KÖLE büyük yazılmaz diyecekleriniz olacak bazılarınız da kusura bakmayın gayette hak ediyor büyük harfle yazılmayı).
Gerçekliğini acısını pisini çişini yazmak öyle herkesin harcı değil hele ki şimdiki BDSM anlayışında cidden yürek yemek gerekli. köle sandıklarınız manüple edilecek beyni yıkanacak istismar edilecek hevesli kadın, erkek, cd veya trans bireyler değildir. Bunu da hırbo BDSM anlayışlı biri okursa eski tabanı şişkin bir köleden azıcık yol yordam öğrensin diye yazıyorum :)) Havalıyım evet biliyorum. Bunu çektiğim acılara katı şartlar altında domine edilmiş olmama borçluyum.
Ve çok güzel yorumlara sahip bir günlük. Tek tek yorumları da okuyorum. Güzel insanlar hala daha var diyorum kendime. Hala küçük bir topluluğuz güzel insanlardan oluşan ama bu her zaman için böyle olmayacak diye umuyorum. Bakarız 2030 yılında daha bir aşarız ve kalabalık güzel insanlar topluluğu oluruz (umarım diye bu temennimi de bitiriyorum…).
Hoşça ve güzelliklerle kalın. Bedensel zevkleriniz ve acılarınız geçici olacaktır. Doyumsuz ruhumuz her zaman daha fazlası için bize yalvaracaktır. Deneyimlediğiniz her acıya ve zevke saygı duyarak güzelliğini arttırarak tutunun. Kendinize ve karşınız da ki kişiye. Özel ve güzel anlarınız çok olsun.
Sevgilerle
