…keşke Hülya’nın ayakları olsaydı…
Zorunlu veya keyfi olarak başkasından bir şey istemekten özellikle kaçınan biriyim. Efendim’den gelen emir ile bu düşüncem anında mümkün hale geldi. Arkadaşımdan ayakkabısını isteyecek ve alınca koklayıp öpecektim. Altını dahi yalayacaktım. Görevimin detaylarını daha mesajda okurken, aklımdan kimden alacağımı ve nasıl isteyeceğimi belirlemiştim. Arkadaşım Hülya’yı aradım ve bana bir ayakkabısını ödünç vermesini ve hatta tüm ayakkabılarının fotoğrafını göndermesini rica ettim. Fotoğraflar gelince, hangi ayakkabının uygun olacağına Efendim karar verdi. İki gün sonra yapacaktım görevimi. Hülya’ya da sonra alacağımı söylemiştim. Ama sabırsızlandım.
Ne görevden önce, ne o esnada, ne de sonrasında ayakkabıyı koklamak, öpüp tabanlarını dilimle temizlemeye tereddüt etmedim.