loader image

Falaka ile Cinsel Denge

Falaka ile Cinsel Denge Cinsellik acaba bir temel ihtiyaç mıdır tartışması bizim ülkede icabında saçma boyutlar alırken, başka ülkelerde tartışılmıyor çünkü cinsellik oralarda dert edilecek konu değildir. Bizde ilmi açıklamadan ziyade hocaların, geri kafalıların ve konuyla hiç ilgisi olmayan insanların söyledikleri geçerli oluyor. Kimse de soramıyor, sorgulayamıyor veya ağzını açamıyor. Hatalı mıyım?! Yoksa ben abarttım da, herkes cinsel heveslerini serbest yaşayabiliyor mu? Yani şöyle sorayım, etik çerçevesi içinde (ki bunu bile önce belirtmek gerekir aslında) başka insanlara zarar vermeme şartıyla biz tüm cinsel duygularımızı rahat yaşayabiliyor muyuz? Gelin bunu yeni Falaka ile Cinsel Denge paylaşımıyla tartışalım.

Vajinismus, kadınlarda oldukça sık olarak görülen bir cinsel işlev problemidir. Cinsel ilişki sırasında vajinayı çevreleyen 1/3 alt pelvik kaslarının istemsiz (kontrol dışı) kasılmasına bağlı olarak ilişkinin tamamlanamaması veya oldukça ağrılı, acılı bir şekilde gerçekleşmesi durumudur. Vajinismusta izlenen pelvik kasılmaların tamamı kadının kendi iradesi, arzusu dışında istemsiz şekilde gerçekleşmektedir. Sorunu yaşayan kadınların büyük bölümü aylarca, hatta yıllarca süren evliliklerine rağmen eşleriyle hiçbir birliktelik yaşamadıkları için halen bakiredirler.

Kaynak tr.wikipedia.org

Bu sefer sadece fragmanı paylaşacağız ve sizin değerli yorumlarınızı aldıktan sonra günlük yazısını ekleyeceğiz. köle Elif tamamen bir cinsel dengenin dışında olan, bizim toplumun içinden bir kadınıdır. Cinsel denge veya dengesizlik ile ne demek istediğimizi kölemin paylaşımıyla daha iyi anlayacaksınız. Şu kadar ön bilgi vereyim, köle Elif BDSM dünyasına girmeden önce vajinismus sorunu yaşayan bir kadındır.

Vajinismus

Vajinismus tedavisi gördü ve düzeldi. Lakin kısmen düzeldi. Bir cinsel denge yakalayamadı. Bugüne kadar hatta hala bir cinsel denge yaratmayla sorun yaşıyor. Neden mi? Yetişmeden, toplumdan ve çevreden kaynaklı etkilerden dolayı. İliğine kadar cinselliğin günah, yasak veya pis bir şey olduğunu algılamış. Günah, yasak veya pis bir şey doğru olabilir mi?

Bende herkese şu soruyu sormak istiyorum; cinselliğin olmadığı yerde yaşam olabilir mi? Yaşam dediğimiz mucize şey gerçekleşebilir mi? Biz böyle güzel yaşanacak bir şeyi neden şeytanlaştırıyoruz? Elif bu konuyla ilgili toplumun içinden büyük bit kitleyi temsil eden insanlardan bir tanesidir. Buna karşılık cinsel denge olmadığı yerde yaşanan sıkıntılardan birkaç örnek verelim. Google her seferinde en çok arama kelimeler istatistikler arasında ülkemizde en başta cinsellikle ilgili aramalar olduğunu açıklar. Ülkemizde yasaklanmalarına rağmen en çok porno içeren siteler ziyaret edilir. Ülkemizde kim cinsel uzmanlık yaparsa, danışanlar ve terapi isteyen insanlardan kurtulamaz. Çünkü sorun çok büyük olduğu için, kolayca çözülemiyor.

Açıkçası ve kısa sözle biz cinselliğe açız. Ne kadar çok bu konu tabulaştırılıyorsa, insanlar o kadar çok sıkıntı çekiyor. Cinsellikle ilgili kötülükler artıyor. Tecavüz, çocuk evlilikleri ile istismarı inanılmaz boyutlara oluşuyor. Cinsel denge olmadığı yerde cinsel dengesizlik insanları ve toplumları hasta ediyor.

Cinsel dengeyi bulmak BDSM içinde çok önemlidir

Evet, yazdıklarımı bazılarınız kabul etmeyecektir. Sorun değil. Biz konuyu gündeme getirmek istiyoruz ve eklenecek günlük yazıyla ayrıca BDSM’e bağlayacağız. Tabi ki toplum da falakayla konuya çözüm getirilemez. Ama toplumsal konulara da yer vermek istiyoruz. BDSM daima duyarlılık isteyen bir yaşam felsefesidir. kölemin yürekli bir şekilde yaşadıklarını anlattığı için cinsel sorunları mesela vajinismus gibi gündem konusu etmemiz gerekiyor. Cinsel dengeyi bulmak BDSM içinde çok önemlidir. köle Elif bu paylaşımıyla konuya büyük yer verecektir.

Cinsel denge sadece BDSM içinde değil, yaşamımızın içinde temel değer alan bir konudur. Lütfen günlük yazı paylaşımı yayınlamadan önce değerli görüşlerinizi burada paylaşın.


Buraya kadar MasterDaPain yazdı


Hogtied

Orospuluğa hazırdım

O gün de kapıdan tam bir köle gibi girdim. Ayakkabılarımı ve çoraplarımı dışarda çıkartıp, çıplak ayakla eşikten içeriye geçtim. Günü başlatmak için sırada birkaç hazırlık daha vardı. Makyajımı özenle yaptım. Dolaptan bir elbise seçip giyindim. Efendim’in ayağının dibinde bitip köpekliğimin gereği ayaklarının altını yalamak üzere iznimi aldım. Bundan sonrası resmen düz ve boş yolda trafik kazası yapmak gibi! Kendimi orospu olarak sunmakta çekimser kaldım. Bu duruma Efendim daha fazla sabır gösteremezdi. Haklıydı. Sabır da bir yere kadardı. Neyin neden olduğunu biliyordu. Çok dinledi anlattıklarımı. Artık bir şeylerin değişmesi gerekirdi. Başımı iki elimin arasına alıp ah ederek daha fazla vakit kaybetmenin anlamı yoktu. Yapmam gerekeni biliyorum. Efendim isteği üzerine her an uygun görülen pozisyonda ve şekilde orospuluğa hazırdım. Ancak, benim dile getirmekte ve kendimi sunmakta ilgili sorunlarım var.

Özgüvensizim. Çünkü, duygu dünyası ve içgüdüsel arzuları filizlendikçe budanmaya maruz kalan kadınlardan biri de benim. Cinsel denge benden uzak. Elif olarak istisnasız her günüm belirli kısıtlamalarla geçti. Yanlış öğretiler, keskin kurallar ve hata yapma endişesi aklım karıştı yolumdan şaştım. Doğal gelişimim yarım kaldı. Sonunda kabul görme isteği ile en doğal haklarımdan feragat edip renksiz ve içi geçmiş bir kadın olarak çok uzun yıllar geçirdim. Böyle böyle farkında olmadan kapatmışım kendimi. Zevkle ve kolayca yaşanabilecek doğal bir ilişkinin 2.5 yıl boyunca dışında kaldım. Olmadıkça gözümde büyüttüm, kendimi işe yaramaz hissettim. Hani aç kalsam, başka bir yol bulamaz bedenimle para kazanmak zorunda kalsam yapamaz durumdaydım. Bu şekilde kendimi çok yıprattım. Kadın doğum doktoru ve psikolog olarak sayısız doktora gittim. İlk başlarda durumumu tam kavrayamadığımdan ve korkularımdan dolayı çözümsüz kaldım. Baskılar hiç gevşemedi bu süre içinde bile.

Asi bir yapıda olduğumu söylerlerdi

Cinsel Denge için Falaka Cezası Suçluluk duygusu evet bir o eksikti. Ne bir kız çocuğu gibi büyütüldüm ne de bir erkek çocuğu gibi. Ruhsuz ve cinsiyetsiz yapıya sahip olduğumu hissettim hep. Uzun bir etek giydiğimde kendimi kadın görmediğim gibi, kısa etek giymeye hiç cesaret edemedim hala. Takılara hiç elimi dahi sürmedim. Sosyal medyada, farklı ve yoksul kabilelerdeki kadınların fotoğraflarına denk gelirdim. Yaşı genç olsun veya ileri yaşta olsun kadınların bileklikleri, kolyeleri ve küpelerini görürdüm. Çok çok cüzi bir miktar edebilecek boncukları kullanıp kendilerine yakıştırmışlar işte. Ne güzeller diye iç geçirirdim. Kadın her yerde kadın. Yiyecek sıkıntısı yaşasa bile süsünden taviz vermeyen dişiler.

Benim dünyamda parfüm kullandığında suçlayıcı bakışlar yersin. Tabi kullanma ehliyetini de almak için ot gibi yaşadığını kanıtlaman lazım. Saçını boyatmak için, (kendi saçını yalnız), boyatmak için yıllarca bekleyebilirsin. En koyu rengi ve boğulurcasına giyinirsen sokağa çıkış izni alabilirsin. Biraz arzulu davranma cesareti gösterdin diye sapık olursun. Bir insanı içinde var olan dürtüden ötürü ayıplamak ne cahillik! Kırk yılın başı utana sıkıla bir cesaretle bir elbise giyinip tebessüm ile karşısına çıkarsın, “Ne oldu kendini güzel mi sandın!” cümlesi ile üzerini parçalarsın ve suratın beş karış dolaşırsın da bir daha içten gülemezsin.

Ben bu kadar baskının altında ezilirken, asi bir yapıda olduğumu söylerlerdi. (Asıl asiliğimi çok kısa bir süre önce gerçekleştirdim.) En doğal haklarımı ele almak asilik sayılır mı acaba! Evet, bu çağda ve hala bunlar oluyor. Benim şansım var. Ya hala tüm baskılara maruz kalan kız çocukları ve kadınlar…

Psikolojik nedenleri

Kabloyla Falaka Kendi acı tecrübelerimden oluşan örnekleri çoğaltırsam küçük bir kitapçık çıkar. Bu yazı beni manevi anlamda çok zorladı. Geçmişle yüzleştim tekrar. Sessiz ağlayışlarımı hatırlıyorum. Gözyaşlarımın peş peşe aktığı. Gık çıkarmadan içimden çıldırırdım. Altı üstü bir zar’dı ama ben ötesine 2.5 yıl geçemedim. Cinsel denge nerede kuruyorsun? O terazide hep ağırlığı tek tarafa verdim. Kendime hakaretler ettim, zarar verdim. Aklımı yitirecek oluyordum. İş yaparken en ağırları seçip kendimi mahvediyordum. Birleri yanımdan 5 dakikalığına ayrılsa, ben sürrye hıçkırıkşar sığdırıyordum. Saçlarımı yolup, kafama yumruklar atıyordum.

Bilmiyordum bunun bir eksiklik olmadığını. Sorun, ‘ben’ değildim. Sadece talihsiz bir hastalıktı. Beni tedavi eden doktor, örneklerle bunun basit bir hastalık olduğunu anlattı. Psikolojik nedenleri olduğunu ve kadın doğumcuların bile buna yakalandığını söyledi. Doktor ile henüz sohbet aşamasındayken, ‘oldu bu iş” demiştim.

Efendim’e hayat borçluyum

Efendim’in beni her zaman anladığına emindim. Desteğini hiç eksik etmiyor. Geçmişten ders alıp, ilerlemeyi önerir hep. Ben, bazen o karanlığa takılı kalıp bugünümü ve yarınımı zehir ediyorum. Benim biricik ve en muhteşem şansım Efendim. Kayıp zamanları, en hızlı ve en kaliteli şekilde bir Onunla geri kazanabilirim. Bunun farkında olmakla birlikte işini de istemeden zorlaştırıyorum. Gösterdiği yoldan bazen sapıyorum. Pratikte yapmam gerekenleri erteliyorum. Ona köle olabilmek için karşısına çıkmışken, ayrıca hayat rehberimle karşılaşmışım. Aslında ben ve köle olmak! Ne büyük zıt kavramlar. Nasıl ve ne tür bir cesaretle. İnanılmaz gerçekten. Eğer bir değişim ve gelişim mümkün olacaksa, başka türlü imkansızdı benim için. Beni muhatap alan Efendim’e hayat borçluyum.

İşte o gün, yine yolumdan saptığım bir gündü. Aklımdan geçiyor. En açık şekilde Efendim’e sunmalıyım kendimi. Üç delik orospusu olarak. Açamıyorum ağzımı, dilim dönmüyor. Göz göre göre gelecek cezalar. Efendim’i hayal kırıklığına uğratmak cezadan ağır geliyor. kölesi olarak sikilmek kadınlığıma en büyük lütufken ben bundan mahrum kalmayı istemeden göze alıyordum.

Sikini ağzıma almazsam, böyle köpek gibi kendi ayağımın pisliğini yalarım

Falaka kölelik, hem kısıtlılık hali hem de sonsuz özgürlük alanı. Kendinden ve konforundan vazgeçtiğin kadar, her şey senin. İstediğin her ne ise, çalış, yalvar ve hak et! Öteleme yok, kınama yok. Sikilmek istediğini dile getirdin diye sapık olmazsın, azgın bir orospu olduğun için ödül bile alırsın. Ama ben haklarımın değerini bilemedim. Cezalar bir bir geldi!

Cinsel denge sokakta bulunacak bir şey değil. Cinsellikse yaşamın özüdür. Biz ona kısıtlamalar getiriyoruz çünkü toplum içinde sosyal yaşam kuralları vardır. Kuralları yasaklara dönüştürdüğümüz yerde kendimizi sıkıntıya sokarız. Sıkıntılar hayatımıza zehir olmaması için bir cinsel denge önemlidir. Ben bunları Efendim’in desteğiyle öğreneceğime hep kaçtım. Kaç, kaça bilirsen aptal Elif.

Önce durumumu itiraf etmem emredildi. Bedenim çıplak, sözlerim kamera ile dört duvardan çıkıyor. Benim kendimle konuşamadıklarımı, Efendim ağzımdan çekip alıyor. Olanlara ve söylediklerime inanmak güç. Ama harfi harfine yaşıyorum her şeyi. Yine rezilliğim üstümde. “Benden zaten bir halt olmaz” ile, “Bu son olsun, değişiyorum ve geriye asla bakmıyorum.” arasında gidip geliyorum. Üzgünüm çünkü, yorgunum ama halimden memnun değilim.
Ayağımın altını yalayacaktım. Orospu olarak Efendim’in sikini ağzıma almazsam, böyle köpek gibi kendi ayağımın pisliğini yalarım. Efendim’in ayağının altı dahi hayal olur. Hangi alanı ihmal ediyorsam, Efendim hepsinin ayrı ayrı hesabını soruyordu.

Kablo gelene kadar

Falakanın bu ceza serisindeki yeri büyük. Efendim mevzuyu benim anladığım en iyi dilden öğretecekti. Ben de köleysem falaka bana ilaçtı.
Efendi’sinin koynunda olabilecekken masada yüzüstü, kumaştan bağlar arasında eli kolu bağlı. Açması gerektiği bacakları birbirine yapışmış. Zevkten atacağı çığlıkları acıdan kıvranırken çıkarmaya razı olan aptal köle! Kendime bakıp deli misin diye sorasım var.

Efendim’in sıcak ve yumuşacık ellerini vücudumda hissedecekken, kemerin soğuk ve sert darbesini tabanlarımda hissetmeye başladım. Ağır hatanın merhametli cezası olmazdı elbette. Efendim’in pantolonundan o kemeri heyecan ve iştahla açamaz mıydım! Bilmeyen değil, uygulamayan bir köleyim. Kemerin ayağımda yarattığı acı ile çenem titriyordu. Ağzımda da ısırmam için verilen tasmam vardı. Ağzımdan bir düşecek gibi oluyordu, bir dişlerimi geçiyordum iyice. Efendim boşuna bana acı vermiyor, ben resmen aranıyorum. Kemer katlanıp birkaç kat halinde tabanlarıma iniyor, bazende tek kat açılıp tabanlarımıdan geçip bacaklarıma dolanıyordu. Her hali ağrı veriyor. Kemerin acıttığını sanıyormuşum ben. Kablo gelene kadar.

Falaka ile Cinsel Denge – Video Fragman


Elif’in iyileşmesi için köle Elif’e ihtiyacı var

Ceza çeksem iyiydi. Başım beladaymış. Kablo bu, kablo! Ben o kabloyu aslında amıma yemeliydim, kıçıma yemeliydim ve ağzıma yemeliydim. Fazlasıyla hak ettim. Uslu uslu çekemiyorum falakamı. Kablo yalvartıyor beni. Efendim’den özürler diletiyor. Yalvarışlarım yerine ulaşıyor. Fakat, acıya dayanmam gerekiyor. Sonuna kadar acıyı yaşamalıydım. Efendim’in elleri sık sık imdadıma yetişiyor. Verdiği acının büyüklüğüne karşın dayanmamı emrediyor. Kablo, 10 sayı birden atlatan etkiye sahip. Kolay değil. Düşmanıma tavsiye etmem ama benim gibi her köle tatmalı. Tatmalı ki, ne olduğunu ve görevlerini unutmasın.

Kamçıyla bir nebze nefes aldırdı Efendim. O da az değil ki. Ahtapot gibi kolları var. Aynı anda tabanlarımın farklı noktalarına acı veriyor. Sanki ayağımdaki ısıyı artırıyor. Boşuna değilmiş. Yeterince ısınan ayaklarımdaki kıvılcımı sopa açığa çıkarıyor. Çok hassaslaşmıştı tabanlarım. Sopanın her bir darbesi ateş topu etkisindeydi. Efendim’in tabanlarıma dokunuşları çok iyi geliyordu. Tükendikçe beni tazeliyordu. Ama sopaya direnmek kolay olmuyor. Tek darbede yere seriyor beni. Hele bir de, öncesinden kabloyu yemişsem.

Nedendi bu kadar ağır bir falaka? Orospuluk görevimi yerine getiremedim. Efendim emretseydi pozisyon alırdım ama kendimi sunmadım. Utangaçlık ve çekingenlik de bir yerden sonra o masum tatlılığını yitiriyor. Yaşanacaklara perde oluyor. Hayatı erteletiyor. Elif’in iyileşmesi için köle Elif’e ihtiyacı var. köle Elif’in ise falakaya ihtiyacı vardı.

Efendim de soyunup yanıma geliyor

Sadece Efendim’in duyabileceği şekilde sikilmek istediğimi söyleyebilseydim veya beni nasıl hangi deliğimden sikmeyi arzu ettiğini sorabilseydim kamera önünde masturbasyon yapmam gerekmezdi. Buna ceza denemez aslında. Yüzleşmek daha doğru olur. Jakuzide, sıcak su ve köpük içindeyim. Aklımdan geçenleri, yaptıklarımı dile getirirken üzüntülüydüm. Masturbasyon yaparken kendimi kaptırmakta zorluk çekiyordum. Benimkisi, kesik el ile tatlı yemekti. Tadı alacakken, elimdeki acı baskın geliyordu. Tabanlarımdaki acının farkındayken içim bir hoş oluyordu. Geçmişi olduğu yerde bırakmazsam, tam da böyle tatlıma acı damlar!

Cezalarımın sonunda öyle bir güzellik bana bahşediliyor ki. Efendim de soyunup yanıma geliyor. Sohbet ediyoruz, bir şeyler içiyoruz. Ben Efendim’e dokunuyorum. Efendim bana dokunuyor. Hatamı cezamla ödedim ve hesap ödendi. Her şey sil baştan şimdi. Acının en şiddetlisini veren, mutluluğu en zirvesinde yaşatır. Tabanlarım feda olsun. Amım, götüm ve ağzım feda olsun Efendim’e. Ben ağrılar içindeysem Efendim yorgundu. Kolay olmadığını sezebiliyorum Onun açısından da. Kontrol, denge, gözlem ve her saniye dikkatli olmak gerekti.

Falakanın bana hatırlattıklarını

Efendim’e masaj yaparken ayaklarımın halini umursamaz oluyorum. Parmaklarımı kocaman açıp Efendim’in sırtında daha fazla alana temas etmek istiyorum. Öpüyorum. Doyulur mu bu an’a. Yaslanıp gözlerimi kapatsam, fazla uzatmak istemiyorum. Çünkü, çıkmak istediği halde sırf ben istiyorum diye jakuzide kalmaya devam ediyor Efendim. Ve ellerim Efendim’in tenindeyken, falakanın bana hatırlattıklarını içimden tekrar ediyordum. Çocukluğu, ergenliği, genç kız dönemi ve genç kadınlığının ilk demleri kırık dökük geçen ben kendine gel artık.

Aynaya bakmaktan utandığın günler geride kaldı. İstersen yine aynaya bakma. Efendi’ne bak. Kendini Onda göreceksin. Sıradan bir erkeğin karşısında değilsin. Efendi’nin huzurundasın. Seni anlamasa kölesi yapar mıydı! Potansiyelini fark etmese eğitmeye değer görür müydü!

Kadın ol, yaşa ve yaşat!

Yazımı paylaşın

Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz. - Özdemir Asaf

Yazar

Paylaşımlar

Diğer yazılarımı da okuyun :-)

köle Elif
Latest posts by köle Elif (see all)

Yazımı paylaşın

Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz. - Özdemir Asaf

Yorumlarınız

Düşücelerinizi paylaşın

Bildiri Gönder
Bildir
guest

23 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments

23
0
Düşüncelerini paylaş, lütfen yorum yap.x