Yeni videomun içinde acı ile cinsellik yolunda bir adım ileri atmam gerekiyor. Falakaya çekilirken kıçımda anal plug var ve vibratörle amımı masturbasyon etmeye mecburum. Tam seks duygularım kıvamına girerken sopanın tabanlarıma verdiği acı beni sarsıyor, tam acıya kendimi verirken masturbasyon beni deli ediyor. Orgazm olacağımı düşünürken falaka beni resmen yıkıyor ve tersine de benzeri çelişkiler yaşıyorum. Tekrar çelişkiler yaşıyorum, tekrar çelişkilerin dengesini bulmaya mecburum. Ve bunlar yetmez gibi her hareketimde anal plug götümü sikiyor.
Görevimi başaramadım. Cinsel eğitimim çok önemli. Geçmişim beni çok yerde sarsıyor. Efendim bana cinselliğin uç noktalarını bile yaşatıyor ama bununla yetinmiyor. Efendim resmen beynimi ve kalbimi sikmek istiyor. Çıtayı yükseltiyor. Bu yükseltme mesela sadece seks pozisyonların şekilleri olsaydı daha kolay olurdu. Hayır, kendisi resmen beynime giriyor ve duygularımı bir kaosa sokuyor. Ve her seferinde öne doğru gitmemi başarıyor. İkinci gün görevimi başarıyorum. İki gün arasındaki boş zaman, duygularımı geriye attı. Sizinle o duygularımı kamçılayan bir anımı paylaşmak istiyorum.
Hayatta bir yangın çok kül bıraktıysa, ondan yaşam yaratmak zordur. Bunun gerçekleşmesi için çok fazla güç, güven, özveri, tutku ve bazen acı gerekir.
Bir kölenin yoluysa acılarla doludur, kurtuluş yoludur.MasterDaPain
Masturbasyon nedir 15 yaşında ve lisede öğrenecektim
10/11 yaşlarında olmalıyım. Cinsellik ile ilgili tek cümlelik bilgim bile yok. Doğal olarak merak ediyorum. Arkadaşlarım da benim gibi. O yüzden konuşamıyoruz galiba. Bilgisayar veya internet imkanım da yok. Gerçi neyi, nasıl araştıracağımı dahi bilmiyorum. Cine5’in geceleri ne yayınladığını biliyorum. Herkes yatınca, gözlerimi kısarak baktığım şifreli ekranda bir şeyler anlama çabam bana hala komik geliyor. Acele etmiş gibi gözükebilirim. Ama öyle değilmiş. Açıklayacağım…
Evde ufak tefek işler yapardım. Birkaç mobilya silmek, mutfağı hafif toplamak gibi. O gün mutfaktaydım. İçerde kokmasın diye çöp kutusunu balkonda tutuyorduk. Bir gün pencereyi açtım ve çöp atacağım. Hemen önümde eski tip kalorifer peteğinden vardı. Çöpe ulaşmak için bacaklarımı açıp eğildim. Hep öyle yapıyordum. Peteğin sivri kısmı bende bir yere dokundu. Çok kısa, etkili ve unutulmayacak bir his! Çok karanlıkta parlak bir ışığın yanması gibi, şeker gibi tatlıydı. Henüz dokunulan bölgeye, “vajina” dendiğini bilmediğim zamanlar. “Haz” kelimesini ve duygusunu bilmiyorum. (Terim olarak “Masturbasyon” nedir 15 yaşında ve lisede öğrenecektim.)
Orgazm olup olmadığımı hatırlamıyorum
Ne olduğunu anlamadığım o an hafızama kazındı. Evde kimse yokken, o ışığın o tadın tekrarını yaşamak için odama girdim. Perdeyi peteğin arkasına sıkıştırdım. İlk önce kıyafetlerimin üzerinden dokunuşlar yaptım. Güzel ve eğlenceli geldi. Tenime değişini merak ettim. Pantolonumu ve iç çamaşırımı çıkardım. Yaşayacağım şeyin ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Benim için oyundan farkı olmayan, aslında bir keşifmiş. Sivri kısmın üzerine geldim. Çöpe eğilir gibi yapmak istedim. Taşı, başka bir taşa vurursun da saniyelik ve küçücük kıvılcım çıkar. Öyle etki hissediyorum. Ama uzun sürsün istiyorum. O his büyüsün istiyorum. Sadece hoşuma gittiği için yapıyorum.
İleri geri hareketini çözdüm. Orgazm olup olmadığımı hatırlamıyorum. Başı sonu var mı bilmiyorum ki! Evcilik oynar gibi oynuyorum. Ama kimseye söylemiyorum. Artık tekrar ve tekrar yapmaya başladım. Tam manasıyla nasıl ve ne zaman, “masturbasyon” yaptığımı bilmeden “masturbasyon” yapmaya başladım bilmiyorum. Çok geçti üzerinden, hatırlayamıyorum.
İç güdüsel olarak, orgazm da yaşarsın
Bir süre sonra, sivri kısmını amımın arasına aldığımda ıslaklığım aşağılara akıyordu. Bazen fena ıslanıyorum. O zamanlardan belliymiş. Yerde de damlalar görüyordum. Arada perdeyi açardım. Odamın manzarası, yüksek beton duvardı. Üstünde yürüyüş yolu vardı. Birinin beni görme ihtimali heyecan verici gelirdi. Yine de, gözükmesem çok daha iyi.
Kıyafetlerimi çıkarmak hareketlerimi kolaylaştırırdı. Ama bunu pek tercih etmezdim. Pantolonumu ve iç çamaşırımı dizlerime kadar indirirdim. Hareketlerimin kısıtlanması daha çok hoşuma giderdi. Bu nedenle kendimi çok yaktım. Özellikle sağ bacağımın üst tarafı kalorifere geldiği için, iç kısmı hep kızarırdı. Bu kızaklık bana yeni detayları hatırlattı. Tam da şu an…
Kışın inanılmaz sıcak olurdu. Sıcaklık hoşuma gidiyordu ama bir yere kadar. Kaloriferin içindeki su, gece gündüz cehennemden gelircesine yakıcıydı. Sonunda vanasını kısmayı akıl ettim. Arada kontrol eder, uygun sıcaklığa gelince oyunuma başlardım. Yazın ise, soğuk oluşu ürpertirken, zevki de başkaydı. Kendi kokumu ilk o zamanlar aldım. Zihin merak ederken, beden tesadüfen yolunu buldu. Hala, o bölgeye penisin gireceğini veya tercihe göre başka bir şeyin sokulabileceğini bilmiyorum. Adını bilmeden yaptığım eylem, “masturbasyon’muş.” Oyun esnasında, bir yerde tutulma yaşıyordum. O andan itibaren devam edemiyordum. Kalbim hızlanıyor, bedenen donup kalıyordum. Amım, refleks olarak yutkunur gibi kasılıyordu. Adını bilmesen de olurmuş. İç güdüsel olarak, “orgazm” da yaşarsın.
Amım, demiri arasına alıp ileri geri gidiyor
Başka şeyler denemek istedim. Evde uygun neresi ve neler olabileceğini araştırdım. Kardeşimle paylaştığım ranza ilgilimi kısa bir süre çekti. Fakat, kalorifer gibi olmuyordu. Ranzanın direği ahşaptı ve oval yapıdaydı. Direğe yukarıdan tutunup, bacaklarımın arasına alıp hafif sallanırdım. Ama zevk vermiyordu. O kalorifer demirinin, mevsime göre sıcaklığını ve soğukluğunu hissetmenin ayrı ayrı heyecanı vardı. Bir erkeği hayal ediyor muydum? Düşünüyorum. Hatırladığım kadarıyla, hayır. Ne sıklıkla yaptığımdan da emin değilim. Elimi kullanmaya nasıl ve ne zaman başladım belirsiz.
Evde yalnızım. Bu kez odamda değil de, oturma odasında yapayım dedim. Kalorifer, balkon kapısının hemen yanında. Kapı aralık. Dışarda kimse yok. Perdenin arkasındayım. Üzerimi çıkardım. Amım, demiri arasına alıp ileri geri gidiyor. Parmak uçlarıma hafif kalkıp, daha ileri gidip demirde geziniyorum. Nedense birden sol tarafıma baktım. Yan dairenin bir üst katındaki kadın komşumuz benim olduğum yöne bakıyor. Ne yaptığımı görebiliyor mu, anladı mı bilmiyorum. Ne cesaret ki, durmadım. Sadece kapıyı kapattım ve devam ettim. Daha sonra da, bana herhangi bir soru sormadı.
Memlekete gittiğimde de, eski karyolanın demirini gözüme kestirmiştim. Ayak ucundaydı ve yüksekti. Ayaklarımı biraz kaldırınca yetişebiliyordum. Artık müzik de açmaya başlamıştım. Galiba TRT’nin radyo kanallarından biriydi. Yavaş yavaş bu eylemin bir erkekle yaşanacağını farketmeye başlamıştım. Yine de, hala gözümde baştan sona bir sahne canlanmıyordu. Ve kendimce hala böylesini tercih ediyordum. Başka şansım ve niyetim yoktu.
Orgazm etmeye devam ettim
Birkaç yıl sonra.
Ortaokulda hafta sonu yapılan kursta gidiyordum. Çıkışta sınıf arkadaşımla bir tartışma yaşadım. Ağlayarak eve geldim. Tuvalette iç çamaşırımda kan gördüm. Annem beni yavaştan adete ve ergenliğe hazırlıyordu. Pedlerim bile alınmıştı. Bir yandan annemin dediklerini düşünüyorum. Bir yandan da, bu şey tartışma yüzünden mi oldu acaba diye korkuyorum. Annemi çağırıp göstermiştim ve gerçeği öğrenince mutlu olmuştum. Çocukluk bitmişti. Artık genç kızdım. Büyük ablalar aralarında adet olmak ile ilgili hep konuşurdu. Bilmediğim bir dildi. Bana da sorarlardı. Şimdi, benim de cevabım evetti. Ve sohbetlerine katılabilecektim. Bu benim ilk kez, “bir şey” oluşumdu. Büyük bir gelişmeydi.
Kaloriferin demiri ile ve elimle kendimi orgazm etmeye devam ettim. Adetliyken bile. Sancımı hafiflettiğinin o zaman farkında mıydım acaba!
Falakayla Cinsel Eğitim Fragman
Lise çağımda evimize bilgisayar ve İnternet girdi. Birçok şeye erişimim vardı. Ancak neyi nasıl arayacak ve öğrenecektim? Her şey çok karmaşıktı. Az çok bilgi edinmiştim. Elbette kendi çabamla sağlıksız bilgiler. Öğrendiklerimden ve gördüğüm çıplaklıktan hoşnut değildim. Ticari amaçla çekilmiş görüntüler zihnimi kirletmişti. Ben yavaş yavaş ve tatlı tatlı ilerliyordum. Endişeye kapılmıştım. O kadarına ne fiziken ne de fikren hazır değildim. Zaten, yaşım daha 15′ ti.
Masturbasyon yapmaya başladım
Ama ne yapmıştım…
Okulda canım çok çekti. Mutfağa gittim, boştu. İki kapısı vardı. Kilitleme şansım yok diye vazgeçmedim. Girdiğim kapının yanındaki duvara yaslandım. Bir elimi külodumdan içeri soktum ve masturbasyon yapmaya başladım. Artık, “masturbasyon” yaptığımı ve bunun zevk için olduğunu biliyorum. Yakalanma riski hala korku ve heyecan verici. Çok hızlı hareket ettim. Bir bardak suyu tek yudumda yutar gibi. Elimi iç çamaşırımdan çekerken içeri bir erkek çocuk girdi. Paniklemedim. Üstümü düzeltmek için oradaymışım gibi toparlanıp sakince çıktım.
Yazdıkça o günlere dönüyorum. Çok büyük özlem duyuyorum. Bilmediğim her şeyi öğrendim. Ama o zamanlar çok başkaymış. Belki tüm başlangıçlarım başkasına çok yavan veya yabani gelebilir. Cahillik denmesine bile aldırmam açıkçası. Benim hissettiğim ise, çok çocukça ve masumca. En doğal şekilde tanıştım kendimle. Yalnız, zevki çok küçükken tatmaya başlasam da, hala vibratör ve masaj aletini kullanmaya utanıyorum. İçimdekileri açıkça yaşayabilmeyi çok isterim. Şu bir gerçek ki, kısa bir süre önce olsa imkansız böyle bir yazıyı yazamam derdim. Ama gerekliymiş. Yoksa görevimi ikinci seferde bile başaramazdım.
O günlerden Efendim’in kölesi olduğum bu günlere. Kim derdi ki, mazoşist bir köle olacağım.
